![]() |
Görsel Çizimi:Ersin Perk |
ELİM
Nerde kalmıştı
? Evet… Bu muhteşem tabloyu izliyordu. Etrafta bir sürü yüzün gürültüsü,
kendisine bir sabah alarmı kadar anlamsız geliyordu. O, sadece izlediği sanat
eserine odaklanmıştı.
Renk ne kadar
da kusursuzdu. Hiçbir fırçanın elde edemeyeceği bir karışım olduğuna inandı o
an. Dokunmak istedi, acaba etraftaki onlarcası ne der, diye düşünmeden. Her bir
dokusunu hissetti parmaklarında. Anlamaya çalışıyordu. Bir eser nasıl bu kadar
güzel olabilirdi… Çizgileri öyle kesin, öyle yaşanmışlık doluydu ki; parmaklarını
bu çizgilerde gezdirirken binlerce şimşek çaktı zihninde.
Önce en
belirgin olana dokundu. Buna dokunduğunda, kırk sekiz yıl önceye gitti. Bir
parkın küçük gölü üzerine yapılmış tahta bir köprüdeydi şimdi. Saçları daha
gür, daha canlıydı ve sesi daha az titriyordu konuşurken. İlerde, burnunu
kollarına silen bir çocuk onlara
bakıyordu. İçinde garip bir heyecan vardı ve mutluydu ilk çizgide.
Sonra, ikinci
çizgiye; daha az belirgin olana dokundu. Bu kez otuz sekiz yıl öncesine
götürdü, bu akıllara durgunluk veren güzellikteki tablo onu. Bir kalem vardı
elinde; gereksiz abartılı, kocaman bir kalem. Tam karşısına baktı; saçları
elindeki kalemden daha abartılı bir kadın, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle
onlara bakıyordu. Çok gergindi, ama mutluydu ikinci çizgide de…
Tabloya döndü
tekrar. Birinin ağladığını duyduğunu sansa da, gözünü alamıyordu bu şaheserden.
İlk bakışta ayırtına varabildiği çizgilerden en az belirgin olanına dokunuyordu
şimdi. Üç saat öncesindeydi. Etrafında bir sürü yüz vardı ve o, bu muhteşem
tabloyu izliyordu. Gözlerini ve ellerini ondan ayıramıyordu. İlk kez kırk sekiz
yıl önce aynı renge ve canlılığa dokunduğunda ya da otuz sekiz yıl önce bu çizgileri
hissettiğinde de heyecanı aynıydı. Fakat şimdi garip bir duyguydu büründüğü;
hayranlıkla karışık bir yarım kalmışlık…
Birinin
ağladığını duyduğunu sansa da bakmamıştı o yana, biraz daha tadını çıkarmak
ister gibi. Biri omzuna dokunuyordu ağzından zorla çıkan iki kelimeyi ona
vermek için : Hastayı kaybettik.
Şimdi, üç
saattir buradaydı. Otuz sekiz yıllık kocasının, hayran olduğu elleri ter içinde
kalmıştı.
Tülay Işıkdemir
Görsel için sonsuz teşekkür ederim... :)
YanıtlaSilÇizene değil çizdirene bakmak lazım :)) Şahane öykün için ben teşekkür ederim, ellerine sağlık.
Sil